
Bazen ekranın başına geçiyorum, elimde kahve… Düşünüyorum, “Yahu hangi slotta yansam da içim serinlese?” İşte tam o anlarda devreye giriyor: 10 Burning Heart. Adı üstünde kardeşim, hem kalp hem yanıyor! Ne bu şimdi? Romantik bir aşk hikayesi mi yoksa cehennemden fırlamış bir oyun mu? Valla ikisi birden.
Slotter’da rastladım ilk, dedim “Hadi bakalım, yanmaya hazır mıyız?” Hazır değilmişim. Çünkü bu oyun bildiğin kendine çeken, ateşiyle ısıtan cinsten. Öyle kuru kuru slot değil, hissettiriyor… anlatabiliyor muyum? Bi’ kere tasarımı tokat gibi. Kırmızılar, alevler, yıldızlar… ekran parlıyor resmen. Arada kendimi DJ Snake klibi izliyor gibi hissediyorum.
Kalpler, yıldızlar ve o tatlı yangın hissi
Herkes volkan patlaması bekliyor slotlarda. “Bonus gelsin, 777 gelsin” diye dualar okunuyor ekran başında. Ama 10 Burning Heart… başka be abi. Bu oyunda kalp var. Hani şu sevdiğimiz, ekranın ortasına çat diye düşen kalpler. Hem de boş kalp değil, içi yanıyor resmen.
Yıldız sembolü ise oyunun Joker’i gibi. Ne zaman gelse ekran ışıldıyor. Sanki “Bak bu şans seninle” diyor. Valla öyle bir an geliyor ki, kaybediyorsun… sonra bir yıldız çıkıyor hop, moral yerine geliyor. Slotter’da denk geldiğim bir oyun daha böyle hissettirmemişti.
Slotter’da yangın var da söndürmek kimseye düşmez
Bak şimdi… İnsan bazen neye oynadığını unutur. Ama 10 Burning Heart oynarken sürekli “devam et” diyor iç sesin. Şöyle oluyor, diyorsun “Son spin olsun”, sonra o alev sembolleri çıkıyor, hop bir daha. Geri dönüş yok. Ama kötü anlamda değil ha. Bu oyun seni yakıyor ama küllerinden de doğuruyor, anladın mı?
Slotter’da bu oyunu deneyen zaten anlar. Kolay kolay unutmazsın. Hatta bir ara arkadaş grubu kurup sırayla spin attığımız oldu. Ortam yanıyor ama herkes gülüyor. Yani o kadar keyifli.
Aşk gibi slot: Ateşli, tutkulu, kazanmalı
Bu oyun, düz mantık slot arayanlara değil. Biraz duygusal, biraz romantik, bol alevli. 10 Burning Heart sanki “Ben sadece kazandırmam, biraz da hissettiririm” diyor. Ve bunu başarıyor da.
Slotter’da bu oyunu denemek… yani kendini Las Vegas gecesine ışınlamak gibi bir şey. Üstelik oturduğun yerden. Arada kendini Madonna klibindeymiş gibi hissediyorsun, ama yine de parmaklar spinde. Tuhaf ama güzel.