Şimdi şöyle… Oturmuşsun, canın biraz heyecan istiyor. Sakin sakin spin atmak değil, adeta kovalamacaya karışmak istiyorsun. İşte tam o an geliyor Action Money. Adı gibi, harbi aksiyon. Slotter’da denk geldim, tıkladım… sonrası bildiğin Hollywood senaryosu.
Grafikler bir kere jet hızıyla gözünü yakalıyor. Arka planda şehir ışıkları, havada para uçuşuyor, ekranın her köşesi “kazanç geliyor!” diye bağırıyor. Her sembol desen, ayrı bir James Bond sahnesi. Öyle kuru kuru sembol değil, aksiyon figürü resmen.
İlk birkaç turda olayın içine giriyorsun. Düşünsene, bir dönüşte ekranın üstünden helikopter geçiyor gibi his. Wild’lar bir çıkıyor, ortalık yangın yeri. Bonus turu desen, resmen soygun planı gibi hazırlanmış. Bi’ an geliyor, kendini bir aksiyon filminde başroldeymiş gibi hissediyorsun.
Slotter’daki akıcılık da oyunun havasını tam tamamlıyor. Takılma yok, kasma yok, “ne oluyor şimdi” sorusu hiç yok. Ne varsa direkt veriyor. Spin attıkça kalp atışı hızlanıyor, ama bu güzel heyecan. Ekran titredikçe içinden “ver babam ver!” diyorsun.
Beni en çok etkileyen ne oldu biliyor musun? Oyun sadece kazandırmıyor, tempo veriyor. Her spin bir adım daha öne taşıyor seni. Ve oyunun en güzel yanı şu: Durduğun an kaybetmiyorsun, bazen de en beklenmedik anda kucak dolusu geliyor.
Slotter’da bu oyunu oynarken dedim “vay be, bu para gerçekten aksiyonmuş.” Hani bazı oyunlar sırf şans işi gibi gelir ya, bu öyle değil. Taktiğini kuruyorsun, hissine güveniyorsun, spin’i çatlatıyorsun. Sonra ekran bir parlıyor, diyorsun “tamam abi, ben bu işi çözdüm.”
Action Money seni zengin eder mi bilmem ama eğlendirir, o garanti. Hatta öyle eğlendirir ki, kazansan da kaybetsen de “bir tur daha” dersin. Ve her seferinde başka bir sahne başlar.
Slotter sayesinde bu heyecana ulaşmak çocuk oyuncağı. Bir tıkla oyunun içine giriyorsun ve çıkmak istemiyorsun. Çünkü oyun seni içine çekiyor, aksiyonuyla sarıyor.
Hayat zaten başlı başına bir macera da, insan bazen şöyle ekrana baka baka da macera…
Yahu bir slot oyunu düşün... Rengârenk, cıvıl cıvıl, ama öyle klasik meyveler değil bu sefer.…
Slot oyunlarının alası olur da, insan bi yudum kahvesini yudumlarken "Blue Heart" gibi zarif bir…
Bir slot oyunu sevdalısı olarak, zaman zaman hani şöyle derin bir nefes alır ya insan,…
Yani şimdi bi' düşün; adı "Extremely Hot" olan bir slot oyunu kötü olabilir mi allasen?…
Bazen ekranın başına geçiyorum, elimde kahve… Düşünüyorum, "Yahu hangi slotta yansam da içim serinlese?" İşte…